Değerli bir hocamın North Carolina State Üniversitesi kütüphanesinden izlenimlerini paylaştığı fotoğrafları kendisinden izin alarak bende sizlerle paylaşmak istiyorum. Fotoğrafları incelediğinizde sizlerinde fark edeceği üzere burası bir kütüphane ancak aynı zamanda başlığımızda da belirttiğimiz Sayın Hocam Prof. Dr. Kürşat ÇAĞILTAY’ında belirttiği gibi sadece kütüphane değil aynı zamanda bir yaşam alanı buraya gelenler bir kütüphaneye gelmiyorlar aynı zamanda arkadaşları ile birlikte çalışabilecekleri, 3D yazıcılar aracılığıyla projelerini gerçekleştirebilecekleri, 250 derece dev ekranla çevrili odada etkili sunumlar ve grup çalışmaları yapabilecekleri bir ortama gelmiş oluyorlar. Milyonlarca kitabı klasik raflar yerine robotla ulaşıllır şekilde depo türü ortama yerleştiren sistem sayesinde kitapları siz veya başka bir görevli aramıyor robot size kitabı yaklaşık 5-6 dakikalık bir zaman içerisinde getiriyor.
Daha birçok fonksiyonu bulunan bu yaşam alanı insanların araştırma aşkını körükleyerek içine işleyen bir ortam. Bu şekilde bir ortamda büyüyen nesiller ister istemez okumaya, araştırmaya ve bilime tutkulu oluyorlar. Bu şekilde yaşamak zorunlu bir görev değil bir yaşama biçimi haline geliyor. Öğrencileri kütüphaneye yönlendirmek veya internette araştırma yaptırmaya yönlendirmek yerine bu şekilde yaşam alanlarında bulunmalarını sağlamak onların merak duygularını ortaya çıkarmaya yetecektir. Her eğitim kurumunda bulunamasa da her üniversite de bu şekilde yaşam alanları oluşturulmalı ve gelecek nesillerin bu yaşam alanının havasını solumaları sağlanmalıdır.
