Sabancı Üniversitesi bundan tam 10 yıl önce YÖK tarafından onaylanan “bölümsüz üniversite” sistemi ile öğrencilerine eğitimde fırsat eşitliği yaratmaya başlamıştı. Dünyanın önde gelen üniversiteleriyle birlikte Sabancı Üniversitesi’nde uygulanan bölümsüz üniversite sistemi sayesinde öğrenciler hazırlık sınıfından sonra fakültede ilk iki yıl genel yetenek dersleri alıyor ve istedikleri bölümde başarılı oldukları takdirde üçüncü yılda tamamen istedikleri bölüme geçmiş oluyorlar. Üniversitenin açıkladığı rakamlara göre, mezunların %93′ü hayal ettikleri kurumlarda istedikleri işleri yapıyorlar. Ayrıca yine kendi açıklamalarına göre, %17′lik bir grupta dünyanın sayılı üniversitesinde doktora yapmakta.
2009 Haziran aylarında YÖK başkanı Yusuf Ziya Özcan’nın yaptığı bir açıklamaya ile sistem büyük bir yara aldı. Uzunca bir süre tartışıldı. Hatta sistemin kaldırılması yönünde bazı çalışmalarda yapıldı. İşte tam bu noktada Sabancı Üniversitesi’nin öğrencileri bilinçli bir hareket göstererek”Üniversiteme Dokunma” dedi. (Ara not: Bu yazıyı yazdığım sırada sitenin yayını duraksatılmıştı.) Bu haklı direnşin medyada geniş yankı uyandırmıştı. Üniversitenin Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’da çok yerinde ve emin adımlar atarak Türk eğitim sisteminde çok önemli bir yeri olduğunu düşündüğüm bu yapıya sahip çıktı.
Sonuç olarak sular dirildi. Üniversite YÖK’ün sıkı bir denetiminden geçti. Geçmeye de devam edeceğinde dair hiçbir şüphem yok.
Sabancı Üniversitesi kontenjanın büyük bir çoğunluğunu ilk 5000′den öğrenci alarak doldurmakta. Bu öğrencilerde aldıkları puanla istedikleri ve hayal ettikleri bölümde okumayı hak ediyorlar. Fakat buna rağmen bu üniversite’de okuyan öğrencilerin %40′ı yanlış tercih yaptığını söylemekte. Bu sistem sayesinde de hayatlarının kalan kısmını yanlış bir tercihe mahkum etmiyorlar. Sistem onlara daha sağlıklı bir ortamda daha emin bir karar verebilme imkanı yaratıyor.
Yazımı bitirirken olayı BÖTE’ye bağlayayım. BÖTE Bölümünde okuyan öğrencilerin ve mezunlarının büyük bir çoğunluğuda bulundukları yerdem memnun değiller. Bunu okurken de gördüm, üniversite de çalışırken de gözlemledim. Her sene binlerce öğrenci ne olduğunu tam olarak kavrayamadıkları bir bölümü okumaya zorunlu kaldıkları için tercih yapıyorlar ve kazanıyorlar. Ama artık birileri şunun farkına varmalı BÖTE mezunlarının ana rollerinden biri öğretmenlik ve öğretmenlik zorunlu kalındığı için yapılacak bir meslek değil. Olmamalıdırda. Olduğu takdirde kendi ellerimizle kendimizi baltalamış olacağız. Şu an baltalıyoruz. O nedenle çare olarak BÖTE bölümü çok daha iyi tanıtılmalı ya da artık şu ülkenin öğrencilerine bir ikinci şans verilebilmeli.
Bölümsüz Üniversite Nedir?
Türkiye’deki ilk “bölümsüz üniversite” olan Sabancı Üniversitesi, öğrencilere meslek seçimini ikinci sınıfın sonunda yapma olanağı sağlayarak, her alanda tam donanımlı bireyler yetiştirmeyi hedefliyor.
“Diplomasıyla barışık bireyler” yetiştirmeyi hedefleyen sistem sayesinde öğrenciler, disiplinleri bir bütün olarak algılama ve kavrama yetisi kazanır, bütünü görerek, kendi uzmanlık alanları dışındaki disiplinler hakkında da bilgi sahibi olur ve tam donanımlı bireyler olarak yetişir. Bölümsüz yapıda “fakülteye” yerleştirilen öğrenci, öğretim üyelerinin danışmanlığında, ilk iki yıl süresince lisans programlarından farklı dersler seçerek tüm lisans programlarını detaylı biçimde tanıma fırsatına kavuşur. Öğrenci, ancak ikinci sınıfın sonuna geldiğinde -kendi özgür tercihini kullanarak, fazladan herhangi bir sınava tâbi tutulmaksızın 11 program arasından kendi diploma alanını belirler. Böylece, öğrenci kendi yetenek ve ilgi alanlarını keşfeder, okumak istedikleri alanı seçebilir.
Mühendislik ve Doğa Bilimleri, Sanat ve Sosyal Bilimler ile Yönetim Bilimleri olmak üzere tek kampus içinde üç fakültesi bulunan Sabancı Üniversitesi’nde, diploma programı seçimlerinin başladığı 2000-2001 Bahar yarıyılından bugüne kadar, öğrencilerin yüzde 43’ü ilk bildirdikleri diploma programından farklı seçim yapmıştır.
kaynak:ogretimteknolojileri.net
